Meme kanseri hem dünyada, hem de ülkemizde kadınlarda görülen kanserler arasında 1. sırada yer almaktadır. Dünyada her dokuz kadından biri meme kanseri tehdidi altındadır.
Meme kanseri birçok kanser türüne göre tedavide modern tıbbın en başarılı olduğu kanser tiplerinden biridir. Buna rağmen kadınlarda kanserden ölümlerde, akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Meme kanserinden ölümlerin azalmasında rol oynayan en önemli faktör ise düzenli mammografilerle erken tanının artmasıdır.
Meme kanserinin erken tanısında en etkin yöntem mammografidir. Mammografi ile meme kanserinin en erken bulgularından biri olan küçük kalsifikasyonlar daha kitle etkisi oluşmadan ortaya konabilir. Özellikle memede ele gelen kitlelerde yapının ortaya konmasında ve morfolojik özelliklerinin gösterilmesinde meme ultrasonu çok faydalıdır. Meme ultrasonu ile mamografinin tanısal etkinliği daha da kuvvetlendirilir. Bu sebeble eksiksiz bir meme incelemesi mutlaka meme ultrasonu ile tamamlanmalıdır. Tanısal ek değerlendirmeler gerektiği durumlarda (multifokalite-multicentrisite) Meme MR ile daha detay bilgiye ulaşabiliriz.
Adet gören kadınlarda mamografi adetin ilk gününden sonraki 7 ile 10. günler arasında yapılmalıdır.
Ülkemizde Sağlık Bakanlığı 50 yaşından itibaren her kadının yılda bir kez mamografi yaptırmasını önermektedir. Amerikan Kanser Derneği’nin verilerine göre 2006 yılında meme kanserinden ölümlerin %17’sini 40-49 yaş aralığında tanı konan hastalar oluşturmaktadır. Bu nedenle özellikle risk grubu içinde yer alan hastalarda mammografi incelemeleri 40 yaşında başlatılması uygun olacaktır. Tarama aralığı yılda 1 kez olarak yapılmalıdır
Genetik yatkınlık: Aile hikayesinde meme kanseri olanlar yüksek risk altındadır. Sadece anne, kız ve kızkardeşten oluşan yakın akrabaları kapsar. Eğer yakın aile bireylerinden birinde menapoz öncesi meme kanseri olan varsa risk diğer kadınlara nazaran 2 ile 5 kat oranında daha fazladır.
Geçmiş meme kanseri hikayesi olan hastalarda tekrar kanser görülme riski yüksektir. Bu risk meme kanseri tanısı almamış bir hastaya göre 3-4 kat daha yüksektir.
Yaş: Meme kanseri sıklığı yaş ile artış göstermektedir. 50 yaş üstündeki kadınlarda meme kanserine yakalanma riski 50 yaş altına göre 4 kat daha fazladır.
Fertil çağ süresi: Kadınların adet görmeye erken yaşta başlamaları ve geç menopoza girmeleri östrojen hormon etkisinde geçirdiği süreyi arttırmaktadır. Bu kişilerde risk artmaktadır.
Geç ya da hiç doğum yapmamış olmak kanser riskini yükseltir.
Sosyo ekonomik seviyenin yüksekliği meme kanseri görülme sıklığını arttırmaktadır.
Obezite (şişmanlık) ve yağlı beslenme ile meme kanseri görülme sıklığı arasında bağlantı görülmektedir.
Östrojen tedavisi ve doğum kontrol hapı alınması: 10 yıldan fazla östrojen kullanan kişilerde risk artmaktadır.
Alkol ve sigara kullanımının meme kanseri riskini arttırdığı gösterilmiştir.
Çeşitli sebeblerle göğüs bölgesi ışınlanan kişilerde meme kanseri yüksektir.